Tesisimizin hikayesi, buraya adını veren Aydın Çavuş'tan çok öncesine dayanır belki ama bu tepenin olağanüstü güzelliğinin temelinde en çok onun alın teri vardır.
Aydın Çavuş (Aydın Aydınöz), 1896 yılında Rumeli’de doğmuş ve ömrünün neredeyse tamamı mücadeleyle geçmiştir. Gençliğinde ana vatanı Bosna için direnişe katılmış, sonrasında da Konya’nın yeşillendirilme mücadelesinde çok ter dökmüş bir kahramandır.
Kaderin bir cilvesi sonucu, Adana’dan İstanbul’a giderken bir dostunu ziyaret için birkaç saatliğine uğradığı Konya’ya 44 yıl hizmet etmiştir. Bozkırın hüküm sürdüğü
Konya’nın özellikle de bu tepenin yeşillendirilmesi için büyük emek sarf etmiştir. Kendi ifadesiyle “her ağaç, her çiçek evladı gibiydi” ve “Selçuklu Payitahtına ne yapılsa azdı”. Konya’nın her bir karışında bıraktığı izlerin çoğu bugün hala dimdik ayaktadır. Özellikle Alaaddin Tepesi ile Meram Aydın Çavuş Tepesi’nin yeşilliği gibi iki büyük eser bırakmıştır. Konunun uzmanlarının bile buralarda ağaçların yetişmesi imkansız demelerine kulak asmamış ve çabasında asla yılmamıştır. Elleriyle diktiği ağaçları dereden tepeye taşıdığı sularla sulamış ve azminin, emeklerinin sonunda bölgeyi yemyeşil bir hale getirmiştir. Ve bunu da her gün 18 km yol kat ederek yapmıştır. Yeni yüzüyle şehrimize ve misafirlerimize hizmet edecek Aydın Çavuş Tesisi’nin temelinde işte bu azim, gayret ve özveri vardır. Tıpkı bugünkü gibi…
Kendisini sevgi, saygı, rahmet ve minnetle anıyor, hemşerilerimizin tesisimizi en güzel günlerde kullanmasını temenni ediyoruz.